Tarsus tarihi kültürü, oldukça zengin olan ilçelerden bir tanesidir. Coğrafyasıyla Neolitik çağlardan beri çeşitli kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Aynı zamanda, farklı kültürlerin de kaynaşma noktası olduğu söylenebilir. Kilikya’yı İç Anadolu’ya bağlayan bu ilçe, tarihi yolların kavşak noktasıdır. Tarsus ismi çeşitli kaynaklarda farklı isimlerle bilinmektedir. Örneğin, Hitit metinlerinde Tarşa olarak bilinirken, Asurlularda Tarzi olarak bilinmekteydi. Kuruluşu ise Antik Çağlarda Tarsus Çayı’na yerli Kilikyalıların gelmesiyle bu bölgeye Kydnos ismi verilmiştir. Nuh tufanından sonra ise suların çekilmesinin ardından kurulan yeni şehre Tersein (kurtulmak) ismi verilmiştir. Tarsus’un kuruluşu ise dini kitaplarda farklı kişiler tarafından olduğu yönündedir.

Tarsus’un tarihi zenginliği sayesinde farklı din ve kültürlere de ev sahipliği yapmıştır. Örneğin, Kleopatra kapısı da Tarsus’ta yer alan tarihi yapılardan bir tanesidir. Bu kapı, Deniz kapısı adıyla da bilinmektedir. Kleopatra ismini ise Mısır kraliçesinden almıştır. Tarsus’ta yer alan şehir kapısı olarak bilinir. Aslında inşası Bizans döneminde yapılmıştır. Tarsus ilçesinde bulunan dini ve tarihi mekânlardan biri de Saint Paul kilisesidir. Bu kilise, Hristiyanların ziyaret etmiş olduğu dini mekânlardan bir tanesidir. Şimdilerde müze halini alan bu kilise, önemli bir şekilde turizm gelirini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Kilisenin bir diğer ismi de Aziz Paul’dur. İnşa tarihi 1102’dir. Tarsus’la ilgili bütün bilinmeyen konuları tarsuskulturevi.com linki üzerinden öğrenmeye başlayabilirsiniz.