29.Ağustos.2022 | #1 |
Çevrimiçi
~ Www.ircforumda.net ~ |
KRAL SOFRASI
Çıbanlar açtı gül bahçelerinde kan rengi
Bir mayın tarlasında büyüdü serseriliğimiz Hani o şeyler vardı unuttuğumuz, gecelerdeki Hani o şeyler vardı bir zaman, beklediğimiz İşte onlar ve o kadınlar, o adamlar Ve gökyüzünün o namussuzca satılmışlığı Bir Endonezya esmeri, yılgın akşamlar Kirli sakallarımızın sebepsiz uzamışlığı Mahkumlar, zenciler, ****** yatakları Ayaküstü, aşkın iğrenç alışverişi, zaman Alnımızda Tanrının merhametsiz dudakları Çingene, kahpe toprak, altımızda uzanan Getir daha getir, biz günaha kanmadık Süsleyen zulümler kral soframızı Ey et ve kan, ey ölüm, ey karanlık Ey gölgesi kralın, kirleten sabahlarımızı Dağılan bulutlar değil, inandıklarımız Söyleyin nereye gitti o gök mavisi Rüzgarlar, yağmurlar, kokmuş atıklarımız Kral soframızda insanlık sevgisi Analar, çocuklar, borazancılar, ressamlar, ölüler Can kurtaran simitleri, ajans haberleri Polkalar, mazurkalar, oyun havaları, türküler Piyano tuşları, kemanlar, Tosca'lar, Sevil Berberleri Siz eğrelti otları can sıkıntımızın Siz çok gülmüşlüğümüz, çok ağlamışlığımız Ömür, topraktan şarap testisi aşkın Ve kral kadehlerinde kurumuş gözyaşımız Vurun biraz daha vurun, ölmedik Yumruklayın, muştalayın, kırbaçlayın İşte ip, işte zincir, halimiz bitik Milleyin gözümüzü, sırtımızı dağlayın Bu hangi yüzyıl, oyuncağı Meryem'in Nerde kaybolan tahta atlar, kurşun askerler Kim unuttu kapısını açık cehennemin Söyleyin savaş artıkları, deliler, sakatlar, körler Ey dünya, utancımız, yüz karası Ey sofrası kralın, ey kral sofrası |
|
|