21.Mayıs.2024 | #1 |
Çevrimdışı
Bizimkiler.Net |
Matrakçı Nasuh
Matrakçı Nasuh hakkında Skylife Dergisinin 2014 Mayıs Sayısında yer alan Melek Cevahiroğlu imzalı yazının tamamını paylaşıyoruz:
Mikelanj’ın Çağdaşı Bir Osmanlı: Matrakçı Nasûh 2014 YILI ÜNLÜ OSMANLI SANATKÂRI MATRAKÇI NASÛH’UN ÖLÜMÜNÜN 450. YILDÖNÜMÜ. MATEMATİK VE MİNYATÜR GİBİ BİRÇOK DALDA YETENEĞİNİ KANITLAMIŞ MATRAKÇI NASÛH’UN HAYATINI VE ESERLERİNİ MERCEK ALTINA ALDIK. Bosnalı bir ailenin oğlu olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan topraklarında dünyaya gelen Matrakçı Nasûh, 16. yüzyılda Osmanlı’nın en yetenekli isimlerinden biridir. Mikelanj’ın Sistine Kilisesi’nin sunak duvarına “Kıyamet Günü” tasvirine başladığı yılda, Kanuni Sultan Süleyman ile Irakeyn seferinde olan Nasûh, bu dönemde Osmanlı devlet katında meşhur olmaya başlamış, sadece minyatür değil, matematik, tarih, coğrafya, kartografi, topografı, silahşorlük ve mühendislik alanlarında da rüştünü ispatlamış bir Enderun mezunudur. Nasûh’un, Avrupa’da yayılmaya başlayan Rönesans akımıyla eş zamanlı olarak ortaya çıkardığı eserleri, klasik Osmanlı resim sanatına yeni bir soluk kazandırdı. ENDERUN MEZUNU Sultan II. Murad (1421-51) tarafından kurulan Enderun, Fatih Sultan Mehmet (1421-1451) döneminde Enderun Akademisi’ne dönüşür ve Avrupa’da olduğu gibi her alanda dâhi sanatkâr ve devlet adamlarının yetişmesine olanak sağlar. Uzmanlara göre Enderun, Osmanlı İmparatorluğu’nun fetihten sonra 400 yıl daha yaşamasında önemli bir faktördür. Enderun’un en başarılı mezunlarından olan Matrakçı Nasûh, Sultan II. Bayezit (1481-1512) döneminde eğitim görür, Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman (1520-56) döneminde matematik, tarih, coğrafya, kartografi ve minyatür alanındaki çok değerli çalışmalar ile başarısını ve maharetlerini ortaya koyar. Matematik alanında iki kitap yazan Nasûh, ünlü Arap alimi Taberi’nin İstam tarihini Osmanlıcaya çevirmesinin yanı sıra, “Tuhfetu’l-Guzat” adıyla yayınladığı kitabında da savaş taktikleri ve silahlar üzerinde ayrıntılı bilgiler verir. MATRAK OYUNUNUN MUCİDİ Asıl adı Nasûh bin Abdullah olan Nasûh’un Matrakçı adı, “matrak oyunu”ndan kalma. Teknik standartları belirlenmiş bir cenk oyunu olan bu eğitimde, matrak adı verilen sopanın ucuna sarılan yumuşak malzeme ile hem gerçek kılıçla eğitimde meydana gelebilecek hayati yaralanmaların önüne geçildi hem de savaş talimleri keyifli bir oyuna dönüştü. İSTANBUL’UN BİLİNMEYEN DETAYLARI Osmanlı minyatürlerini Avrupa resminden ayıran en önemli özelliği bir resmin birden fazla bakış açısıyla resmedilmiş olmasıdır. Bu metot ile resmeden Nasûh da şehrin detaylarını resme bakanların rahatça görebileceği şekilde tasvir etmiş. Kanuni döneminde saray atölyelerinde yapılan bu eser, İstanbul’un “Sultan Süleyman Dönemi”ndeki halini tek nüsha olarak simgeliyor. |
|
|