29.Ekim.2023 | #1 |
Çevrimdışı
~Sadness~ |
Kalbe Düşenler...
Sürgün yağmurlarında açtım gözlerimi
Ve yitik mavilerin alevi oldu bana yaşamak Radyo cızırtılarıydı yegane yoldaşlarm Dedim ya,yağmur yağıyordu Bir acayip haldi Dedim ya,radyolar çalıyordu Nağme,yine bir gülnihaldi Gülün sürgünüydü benimki; Hamranın en parlak hali, Gecenin insafsız karanlığı, Savrulmaktı turnanın kanadından düşen bi tüy gibi Züleyha'nın gözünden düşen yaştı bağrımı yakan alev Yusuf-u biçarenin çahıydı zulmetim Yakub'un şefkati, Süleymanın himmeti, Yunus'un tövbesiydi yanan ellerim. İsmail'in boynunda bıçak, Musa'nın elinde asa, İsa'nın dilinde muştuydu hasretim. Üveykin sırtında aşk gibiydi Zavallı yitik mavim... Ummanların ardıdır hayalin bittiği yer Ve unutma,su gülüdür çöllerin Nilüferin busesi gibidir yaşamak Kapanır,bir daha açılmaz gözlerin Nilüferi öpmeden, Çölde suyu içmeden, Katreyle inen melekle, Müntehada binekle başladı İklim-i hayaldeki sevgim Sevgim sürgündür benim, Sürgünse gözlerin... İffetin göğsünde nişan, Gök tesbihinde imame, Arzı bölen sayhaydı sözlerin. Nuh'un ve Semud'un Sodom ve Gomore'nin Kızıldenizde zalimin Son feryadıydı nimetin... Yetmiş bin perdenin ardında, Cebrailin kanadında Sana ulaşsın ah-ül harab-ı acizlerim. Ey gül ikliminin sultanı! Ey sürgünümün serdarı! Duy şu paryanın çığlığını, Elleri ellerine değsin, ''Elhamdülillah'' desin!... |
|
|