IRCDefteri - En İyi IRCForum Sayfasi
  SohbetYaz.Com


 Kayıt ol  Bugünkü Mesajlar  Arama

Etiketlenen üyelerin listesi

Yeni Konu Aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 26.Temmuz.2023   #1
Çevrimiçi
~Sadness~
Tuzlu kahve...


Kıza bir partide rastlamıştı.. Harika birşeydi.
O gün peşinde o kadar delikanlı vardı ki…
Partinin sonunda kızı kahve içmeye davet etti.
Kız parti boyu dikkatini çekmeyen oğlanın davetine
şaşırdı ama tam bir kibarlık gösterisi yaparak
kabul etti. Hemen köşedeki şirin kafeye oturdular.
Delikanlı öyle heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından
konuşamıyordu. Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı…
“Ben artık gideyim” demeye hazırlanırken, delikanlı
birden garsonu çağırdı.
“Bana biraz tuz getirir misiniz” dedi.
“Kahveme koymak için”
Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı.
Kahveye tuz! Delikanlı kıpkırmızı oldu utançtan
ama tuzu kahvesine döktü ve içmeye başladı.
Kız, merakla “Garip bir ağız tadınız var.” dedi..
Delikanlı anlattı: “Çocukken deniz kenarında yaşardık
. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım.
Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi.
Bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı çok sevdim.
Kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı
dilimde hissetsem, çocukluğumu, deniz kenarındaki evimizi
ve mutlu ailemi hatırlıyorum… Annemle babam hala
o deniz kenarında oturuyorlar.
Onları ve evimi öyle özlüyorum ki…”
Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının…
Kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.
İçini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar
özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı.
Evini düşünen, evini arayan, evini sakınan biri…
Ev duyusu olan biri… Kız da konuşmaya
başladı. Onun da evi uzaklardaydı. Çocukluğu gibi…
O da ailesini anlattı. Çok şirin bir sohbet olmuştu…
Tatlı ve sıcak. Ve de bu sohbet öykümüzün harikulade
güzel başlangıcı olmuştu tabii… Buluşmaya
devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi, prenses,
prensle evlendi. Ve de sonuna kadar çok mutlu yaşadılar.
Prenses ne zaman kahve yapsa prensine içine bir kaşık
tuz koydu, hayat boyu…
Onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü…
40 yıl sonra, adam dünyaya veda etti.
“Ölümümden sonra aç” diye bir mektup bırakmıştı
sevgili karısına. Şöyle diyordu, satırlarında:
“Sevgilim, bir tanem. Lütfen beni affet. Bütün hayatımızı
bir yalan üzerine kurduğum
için beni affet. Sana hayatımda bir tek kere yalan söyledim..
Tuzlu kahvede.”
İlk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun? Öyle heyecanlı ve
gergindim ki, şeker diyecekken “Tuz” çıktı ağzımdan.
Sen ve herkes bana bakarken, değiştirmeye o
kadar utandım ki, yalanla devam ettim. Bu yalanın bizim
ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti.
Sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm.
Ama her defasında korkudan vazgeçtim.
Şimdi ölüyorum ve artık korkmam için hiçbir sebep yok…
İşte gerçek: Ben tuzlu kahve sevmem! O garip ve rezil
bir tat. Ama seni tanıdığım andan itibaren bu rezil
kahveyi içtim. Hem de zerre pişmanlık duymadan.
Seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve
ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.
Dünyaya bir daha gelsem, herşeyi yeniden yaşamak,
seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle
geçirmek isterim, ikinci bir hayat boyu daha tuzlu kahve
içmek zorunda kalsam da..”
Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.
Lafı açıldığında birgün biri, kadına
“Tuzlu kahve nasıl bir şey?”
diye soracak oldu..
Gözleri nemlendi kadının…
Çok tatlı!.. dedi…
  Alıntı ile Cevapla

IRCForumda.Net Reklamlar
sohbet isami sohbet
Cevapla



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık