19.Haziran.2023 | #1 |
Çevrimiçi
~Sadness~ |
Kaçıncı Tövbe Edişin...
Ne kadar da çok siyah nokta var,
Kalbinde beyaza düşman mısın sen! Silmek istesen de silemezsin bak, Hesabı ötede veremezsin sen! Hep aynı,hep aynı…İşte Sana döndüm,kapına geldim, senin kapından başka gidecek kapım mı var ki; oraya gideyim der, tevbe edersin.Tevbe edersin etmesine de, ah birde unutu verme sen hemen… Bu son, bir daha mı asla diyerek kaçıncı tevbe edişin… Yüz kere tevbe’ni bozsan da gel! diyor Mevlana. Ama sen de bilmem kaç kere bozmak zorunda mısın tevbe’ni?.. Evet; Rabbim merhametlilerin en merhametlisidir ve fakat sen! bu merhametten istifade edebilmek için yeterli gayreti göstermek gerektiğinin bilmem farkında mısın? Hiç aklına geldi mi bir daha tevbe edebilmen için ömrünün vefa edeceği... Ya sen tevbe edemeden ecel çalıverirse kapını halin nice olur…Düşüncesi bile korkunç değil mi? Öyleyse ne duruyorsun..Artık yetmezmi... kehkesani Kapı... Açılır... Vurmayı bil! Ne zaman? Bilemem! Yeter ki O kapıda durmayı bil! ~ ~ ~ İçimde ızdırap, gözümde damla damla kan, Sultânım el-amân! Ey rûhumu saran gizli dertlere nigehbân, Lütfeyle bir derman! Hakkım diyemem ama, affıma ferman yok mu? Yoksa cürmüm çok mu..? Boynu tasmalı bir kulum kapında her zaman, Rûhum Sana kurban..! Bir kere nazar kılmaz mısın ciğerim kebâp? Yıllardır bu azap... Sen ehl-i keremsin, sun ihsan üstüne ihsan! Ey derdime derman! Tabîbim, derde dermanımsın; perişan hâlim..! Kalmadı mecâlim... Bırakma ne olur, âteş-i hasrette nâlân! Gözlerim çağlayan.. |
|
|