Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran'ın babası Arif Güran'ın masada yapılan bir sohbette, kameranın açık olduğunu fark etmeden kullandığı ifadeler dikkat çekti. Baba Arif Güran, "Ciğersiz olduğu için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar." dedi.

Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin başlatılan geniş kapsamlı soruşturma devam ediyor. Gözaltına alınıp ifadesinin ardından serbest bırakılan baba Arif Güran'ın masada 2 kişiyle yaptığı sohbette söyledikleri dikkatlerden kaçmadı.

BABA ARİF GÜRAN, KAMERAYI FARK ETMEDEN KONUŞTU
Kameranın çektiğini fark etmeden konuşan Arif Güran, şunları söyledi: "Akraba olmuşuz, dayı yeğen olmuşuz. DAyı yeğen olduğu zaman, biri dayımdır, biri öz yeğenimdir. 20 nüfuslu bir yer. 90-100 nüfusluk yer değil. 20 nüfusluk yer. Onların da hepsi akraba. O algıyı... kendi aralarında toplantı yapıyorlar şey yapıyorlar ki.

"GELİP ÖCÜNÜ BENDEN ALSALARDI"
Onların hepsi akraba bile olsa ben vazgeçmem. Bunu herkes de biliyor. Kimin parmağı kimin şeyi varsa... Devlet.... çıkarttıktan sonra... Abi çocuğun yeri mezar değil, o çocuğun yeri şu anda okul. Böyle bir şey yok. 8 yaşındaki bir çocuktan... İşte ciğersiz olduğu için gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar."

"NEVZAT BAHTİYAR'IN PARA İÇİN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM"
Arif Güran, CNN Türk canlı yayınında yaptığı açıklamada, amca Salim Güran'ın 200 bin TL para teklifi karşılığında cesedi kaldırdığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar'dan şüphelendiğini söyledi. Arif Güran, "Bir baba olarak Narin'e ne olduğunu bilsem ben yaşamam. Olay olduktan sonra Nevzat her akşam bu evime geliyor, eli bile titremiyor. Niye kızımın yerini bildiği halde söylemiyor. Ben artık Nevzat Bahtiyar'ın para için çocuğumu öldürdüğünü düşünüyorum. Hiçbir şey olmamış gibi yanıma geliyorsa ne desem bilmiyorum. Bu kadar cani bir insan. Bu süreç devam ediyor. Oğlum ilk günde gözaltına alındı bırakıldı, o zaman da ben gitmedim şu anda da gitmiyorum. Şu an hiçbir yakınımın yanına gitmiyorum." dedi.

Arif Güran, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bir insan gelip benim yanımda oturup beni teselli etti, gözü bile kırpmadı ben o insandan her şeyi beklerim. Nevzat Bahtiyar'ın bize verdiği arabayı biz başka bir galerici arkadaşımıza sattık. 2 yıllık bir süreç. Bu araç kaza geçirdi. Kaza yapan kişi bir anlaşmayla galericinin yanına geldi ve beni çağırdı gittim. 'Anlaşalım, davadan vazgeçeceğim' dedi. 2 ay süre istedim. Abimi eniştemi ve iki komşumu aradım konuştuk. 'Ben vermiyorum ev yapıyorum' dedi. 'Sen haksızsın 40 bin sen vereceksin' dendi Nevzat'a. Nevzat bu para için bu kini tutmuşsa ne diyebilirim. Bu olayı kapattık zannettim kapanmamış.

"SALİM GÜRAN'LA HUSUMETİM YOK"
Salim Güran'la husumet olacak bir konu yok. Kardeşiz. Normal çekirdek bir aile nasıl yaşıyorsa biz de öyle yaşıyoruz. Bütün hesap kitap onun elinde. Devlet onu bu gözle almışsa, devlet belgelerle bunu böyle derse benim diyecek bir şeyim yok. Bir kardeş gözüyle baktığımda inanamıyorum.

"EŞİME GÜVENMESEM BOŞARDIM"
Devlet gözüyle bakınca bir sürü belge var. Devlet dedikten sonra ne diyebilirim. Bir anne nasıl evladına kıyar. Böyle bir dünya mı var. Hangi çağda yaşıyoruz. Bir insan eşine güvenmiyorsa yaşayamaz. 20 yıldan fazla ömür geçirdik. Güvenmesem boşanırdım.


Kaynak: Haberler.com