23.Ağustos.2023 | #1 |
Çevrimiçi
~ Www.ircforumda.net ~ |
Ben Kadınım: 1964 Sadece Bir Sayı Değil Utancın Rakamsal Hali
Ben Kadınım: 1964 Sadece Bir Sayı Değil Utancın Rakamsal Hali
Ben Özgecan Aslan'ım; Ben Özgecan Aslan'ım; 20 yaşındayım.Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşıyorum.Çağ Üniversitesinde öğrenciyim. Hayallerim var. Hedeflerim var. 11 Şubat 2015 tarihinde okuldan geç çıkmıştım. Evime geç kalmanın telaşıyla bir minibüse bindim. Akşam karanlığı çöktü ve bir an önce evime ulaşmayı beklerken bana tecavüz girişiminde bulunan minibus şoförü Suphi Altındöken tarafından karşı koyduğum için vahşice öldürüldüm. Aracın dışına çıkartılıp yakıldım. Bu da yetmedi uçurumdan aşağı atıldım. Oysa tek derdim anneme babama ulaşmak, evime varmaktı. Onları çok özlüyorum. Ben Ayşe Paşalı'yım; Ben Ayşe Paşalı'yım; 42 yaşındayım. Ankara'da yaşıyorum. 1988 yılında İstiklal Yetkin ile evlendim. 3 kızım var. Ancak aşırı şiddet nedeniyle eşimden boşandım. Boşanmam yetmedi. Eski kocam tarafından darp edildim. Dövüldüm, bıçaklandım, tecavüze uğradım. Polise sığındım. Şikayet ettim. 'Pişmanım' dediği için tutuksuz yargılanma diye serbest bırakıldı. Arkadaşlarıyla evimi bastı. Beni kaçırdı. Kanunlara sığındım. Koruma istedim ama arada evlilik bağı kalmadığı için koruma verilmedi. Ölmekten değil de en çok kızlarım annesiz kalacak diye korkuyordum. Eski kocam tarafından bıçaklanarak öldürüldüm. Çok acı çektim. Kızlarımı göremeyeceğim için çok üzülüyorum Ben Sinem Yurdanur'um; Ben Sinem Yurdanur'um; 20 yaşındayım. İstanbul Çatalca'lıyım. Uludağ Üniversitesi Elektirik bölümünü kazandım ve büyük bir heyecanla Bursa'ya okumaya gittim. Benim de hayallerim vardı. En büyük hayalimde anneme babama mezun olup emeklerinin karşılıksız kalmadığını göstermekti. Benimle sevgili olmak isteyen ve karşılık bulamayan uyuşturucu bağımlısı, satıcısı Emrah Kaya tarafından boynum kırılarak öldürüldüm. Bir dereye atıldım. Beni bulmalarını çok bekledim. Hiç ölmek istemiyordum oysa. 3 yıl sonra beni bulduklarında sadece saçım ve kemiklerim kalmıştı. Annemi babamı çok özlüyorum. Ben Emine Bulut'um; Ben Emine Bulut'um; 38 yaşındayım. Kırıkkale'liyim. Büyük hayallerle evlendiğim. Bir kızım var. Ancak gördüğüm şiddet yüzünden bir yıl önce boşandım. Şiddet bitmedi. Tehdit bitmedi. Ben ölmekten korkmuyorum da en çok 10 yaşındaki kızım için üzülüyorum. Ne yapar ne eder ben olmazsam. Bir pazar günü kızımla yemek yerken eski kocam Fedai Varan tarafından boğazım kesildi. O an ölsem iyiydi de kızımın beni öyle görmesine dayanamadım en çok. Çok acı çektim. Birkaç dakika hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. En çok kızımı özlüyorum. Ben Münevver Karabulut'um; Ben Münevver Karabulut'um; 18 yaşındayım. Lise öğrencisiyim. Çok sevdiğim erkek arkadaşım Cem Garipoğlu tarafından önce bıçaklanarak öldürüldüm. Sonra testereyle parçalara ayrıldım. Poşete konulup çöp kutusuna atıldım. Anneme babama söz vermiştim. Böyle ölmeyi hiç hak etmedim. Ben Güldünya Tören'im; 18 yaşındayım. Bingöl'ün Mutki ilçesi Erler köyündenim. Amcamın oğlu tarafından tecavüze uğradım. Hamile kaldım. Babam beni istemedi. Beni suçlu gördü. Istanbul'a akrabamın evine gönderdi. Çocuğum doğdu. Beni öldüreceklerdi. Biliyordum. Ama bir şey yapamıyordum. Erkek kardeşim Ferit Tören beni Bursa'da bir akrabamın yanına götüreceğini söyleyip kaldığım ailenin yanından aldı. Dışarı çıktı ve bacağımdan silahla vurup kaçtı. Öleceğimi biliyordum. Beni yaşatmayacaklardı. Ama ölmemiştim. Bakırköy Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırıldım. Acılar içinde kıvranıyordum. Beni öldürmeyi beni öldürmeye karar vermişler bir kere. İki erkek kardeşim Ferhat Tören ve İrfan Tören ziyaretçi olarak hastane odama geldi. Başımdan vurarak beni öldürdü. Oysa ben bir şey yapmadım. Benim suçum değildi. Ölmeyi hiç istemiyordum Ben Ayşe'yim, Beyza'yım, Filiz'im, Merve'yim, Berfin'im, Burcu'yum, Emine'yim; Ülkemin herhangi bir şehrinin, herhangi bir köşesinde hayalleri olan bir kadınım. Ve bir gün şuursuz bir sevgili, psikopat bir koca ve adına 'namus' dedikleri şey için bir erkek kardeşin öldürmesi muhtemel bir kadınım.. Devletin koruyamadığı, yasaların koruyamadığı, annenin babanın toplumun koruyamadığı 1964 kadından biri olmamak için; Önce ahlak, önce aileden gelen bir eğitim.. Sonra 'Benim oğlum erkek adamdır. Döver de sever de' demeyen anne baba olmak Oğlunu kadınlara nasıl davranacağını bilen, değer veren erkekler olarak yetiştiren aile olmak. En başta erkek değil 'Adam' olmak. Hatta 'Adam' bile değil. Öncesinde sonrasında ve her daim 'İnsan' olmak. Çünkü hiç bir kadın psikolojisi bozuk, hasta ruhlu bir erkeğin rehabilitasyon merkezi değildir 1964 sadece bir sayı değildir 2010 senesinden bu yana Türkiye'de bir erkek tarafından öldürülmüş kadınların sayısı. (Sadece bildiklerimiz tabii ki..) |
|
|