20li yaşlarımı ‘Bir koca bulmam gerekiyor’ şeklinde geçirdiğimi hissediyorum. Şimdi ise bu koca-avı hayatı düşüncesinde değilim, flört etmek çok daha eğlenceli.”

Yirmili yaşlarına yeni girmiş biri olarak dürüstçe söyleyebilirim ki birçok ortamda arkadaşlarıma gidip “30 yaşında olduğumuz zaman her şey daha mı iyi olacak?” diye sordum.

Beni yanlış anlamayın. 20li yaşlarımı seviyorum ve içimde daha iyi olacaklarına dair bir his var *şans diliyorum*. Ama aynı zamanda 30larda her şeyin daha kolay olup olmayacağını da merak ediyorum. 20li yaşlar gerçekten hayatın en iyi yılları mı? Yaşlandıkça her şey daha sakin veya daha karmaşık mı oluyor?

Amy ve Elisa 30lu yaşlarında, Tess ve Carina ise 20li yaşlarında. Bu grup flört etmek, içmek ve 20li yaşlardan 30lu yaşlara doğru insanların hayatlarında değişen her şey hakkında konuştu:
SADAKAT
20li yaşlarda: Belki de ilişki kültürünün bir sonucu olarak sadakat, yirmili yaşlarda her zaman birinci öcelik değildir. Henüz 23 yaşına yeni basan Carina, flört ettiği birçok erkeğin ‘yirmili yaşlardaki işe yaramazlar’ olduklarını kabul ediyor. Sanki sürekli aynı tekneye biniyormuş gibi hissediyor, genellikle erkeklerden hoşlanmıyormuş gibi davranışlar sergiliyor. ‘Bu çocuktan hoşlanıyorum ama şu diğer çocukla çıkmayacak kadar çok mu hoşlanıyorum? Sanırım hayır.’” 30lu yaşlarda: Yaşlandıkça sadakat daha fazla değer kazanmaya başlayabilir. Amy kocasıyla 23 yaşında tanışmış ve şu anda 31 yaşında ve evli. Sadakatin hayatını oldukça kolaylaştırdığını söylüyor. “Havaalanına gidiyoruz ve kavga etmiyoruz...” diyor. “İlişkimizde bir rahatlık var ve bu sayede hayatım da daha rahat.”
FLÖRT ETMEK
20li yaşlarda: Carina; “Eğer birkaç kez dışarı çıkarsam bütün arkadaşlarımla ilişki yaşarım gibi hissediyorum. Eğer iyiyse ilerleyen birkaç ayda birkaç kez daha çıkarsınız ve daha sonra bir çeşit kabarcığın patlaması gibi olur. Ama benim çevremdeki kimsenin ciddi bir şey düşündüğünü sanmıyorum” diyor. 30lu yaşlarda: Elisa için 20lerinde olmak o özel kişiyi aramak anlamına geliyor: “20li yaşlarımı bir koca bulmam lazım şeklinde geçirdiğimi düşünüyorum, bu flört etmenin anlamından çok daha fazlasıydı” diyor. Ancak şu an 30lu yaşlarında ve bakış açısı tamamen değişmiş. “Şimdi ise bu koca-avı hayatı düşüncesinde olmadığıma karar verdim, [flört etmek] çok daha eğlenceli.”
PARTİLER
20li yaşlarda: Carina; “İşten çıkıp eve geldikten beş saat sonra tekrar dışarı çıkma davranışını gerçekten seviyorum” diyor. “Ben çılgın bir partici değilim. Sadece bir geç saat particisi olduğumu düşünüyorum.” Diğer yandan Tess, yirmili yaşlardaki herkesin aynı olmadığını, çok geç saatte dışarı çıkmayarak bir orta yol bulduğunu söylüyor. “İşe giydiğim kıyafetlerle dışarı çıkıyorum, çok güzel vakit geçiriyorum ve çok fazla geç saate kalmıyorum. Neredeyse hiç gece 1’e kadar dışarda kalmıyorum – bu kulağa çok yorucu geliyor.” 30lu yaşlarda: Elisa Carina’nın anlattığı yaşam tarzını hatırlıyor ancak içki içme alışkanlığının 30lu yaşlarda değiştiğini düşünüyor. “Şu düşünceyi bilirsiniz, gençken sarhoş olmak için içersiniz. Şu anda bunu yapmıyorum, herhangi bir Salı günü bir kadeh şarap içmeye daha meyilliyim.”
KENDİNİ BAŞKALARIYLA KIYASLAMAK
20li yaşlarda: Carina, konu kariyer ve başarı olduğu zaman kendini hala lise ve üniversitedeki sınıf arkadaşlarıyla kıyasladığını söylüyor. Carina; “Üniversitede kariyer konusunda birçok sınıf arkadaşımdan öndeydim. Bir staj veya herhangi bir şey bulma konusunda hiç problem yaşamadım. [Şimdi] lanet olsun, [sınıf arkadaşlarım] bana yetişiyorlar, yaptığım şeyler artık etkileyici değil. Yaşıtlarımdan daha öndeyim şeklinde bir güvenim yok” diyor. 30lu yaşlarda: Elisa lise ve üniversitede kendini sınıf arkadaşlarıyla kıyaslamayı kolaylaştıracak belirlenmiş yollar olduğu konusunda hemfikir. Elisa; “Kıdemli olmak, lider olmak, ponpon kızların kaptanı olmak veya herhangi bir şeyin başkanı olmak konusunda kurulmuş bir hiyerarşi var” diyor. Ama 30lu yaşlarına geldiği zaman ~gerçek hayatta~ her şeyin ne kadar farklı olduğunu görmüş. O kıyaslama duygusu? O hiçbir zaman yok olmayacak. “Sonu olmayan bir şey. Bazı durumlarda Ben herkesin önünde olan kişiyim noktasına asla ulaşamayacaksınız” diyor.
KARİYER
20li yaşlarda: 20lerinizde kariyer hedefleri ürkütücü olabilir. Tess; “Yeterince kendimi geliştiremiyorum düşüncesiyle boğuştuğumu hissediyorum, bu yaşım için yeterli başarı elde edemiyorum” diyor. Cosmopolitan.com’daki işini sevmesine rağmen Tess, etrafında çok çalışkan kadınlar olmasının göz korkutucu olduğunu itiraf ediyor. “Bu sadece tanıdığım insanların daha fazla şey yaptıkları veya başka yerleri gittikleri düşüncesi, bu yerler her neresiyse.” 30lu yaşlarda: Ama yaşlandıkça, her ne zaman olursa olsun ulaştığınız hedeflerinizin değerini bilmeyi öğreniyorsunuz. Amy üniversitedeyken 25 yaşına geldiği zaman bir kitap yayınlamak istediğini söylüyor ve bu kitabı yayınladığı zaman 30 yaşındaydı. “Ne olmuş? Yaş keyfekeder bir şey ve 40lı veya 50li yaşlarında başarıya ulaşmış birçok insan var.”