![]() |
![]() |
![]() |
#1 |
Çevrimdışı
~ Www.ircforumda.net ~ ![]() |
GERÇEK SEVGİ YÜK DEĞİL YOLDAŞLIKTIR..
GERÇEK SEVGİ YÜK DEĞİL YOLDAŞLIKTIR.. Bazıları sevdayı sırf güzellikte, sağlıkta, neşede arar… Oysa gerçek sevgi, yürüyemeyen bir bedenin yanına diz çöken, konuşamayan bir dilin sessizliğini anlayan yürekte başlar. Bir ömür boyu aynı kelimeyle çağrılmak… "Anne." Ve sen susarsın. Çünkü o kelime bazen yük değil, cennet kapısı olur sana. Gerçek sevgi, sırça köşklerde değil, demli çayın eşliğinde yutulan sessizlikte büyür. Eller titrer, hafıza bulanır… Ama bakışlar hâlâ senin içini bilir. Bir çift terlik yana kayar, baston sessizce yere düşer… Sen koşmazsın, sen var olursun. Omzunda bir baş değil, bir hayat taşır gibi. Adamlık bazen çatalı uzatmaktır, bazen ayakkabının tekini giydirmektir, Ama en çok da kaçmamaktır. Gerçek adam, aşkı mevsimlik değil, meçhul zamana sadık eyleyendir. O, “ölüm bizi ayırana dek” sözüne imanla tutunandır. Çünkü sevda; ne hediye paketinde, ne sosyal medyada… O, bir beyin pıhtısının ardından da dimdik ayakta kalabilmektir. Gerçek sevgi, yük değildir. Yola diz çökmeden, sırta kambur olmadan, birlikte yürümektir. Yoldaş olmaktır. Ve bazen bu hayatta, en büyük adamlık; Bir başkasının hayatına tam yerinden dokunabilmektir. "Gerçek Sevgi: Bir Adamlık Masalı" Adamlık. Bir pantolonun paçasına sığmayan, jilet gibi ütülere girmeyen, Ben bilirim!"le değil, Seninle varım."la ölçülen bir hâl. Omuz genişliğinde değil, yürek genişliğinde büyüyen bir delikanlılık. Bilir misin, gerçek sevgi bir çiçek gibi başlar ama sabırla örülen bir ormana dönüşür. Kimi yaprağı sararır, kimi kökünden su alır… Ama dallar, bir kere birbirine değmişse, fırtına bile koparamaz artık onları. Ben bir adam tanırım. Sözleri az, ama gözleriyle romanlar yazar. İsmi kalbimin en ücra köşesinde bir dua gibi saklı. Konuşamaz belki, ama beni benden iyi duyar. Bir gün beynine pıhtı düştü, ama yüreği hâlâ gürül gürül akar bana. Yürüyemez oldu, ama sevgisi her sabah odamı aydınlatan güneş gibi. Her adımıma dua gibi tutunan elleri var onun. Benim sevgilim, benim adamım, benim kader yoldaşım… Adamlık, bir ömrü bir çay bardağında demlemek değil midir bazen? Sabah aynı ezgilerle uyanıp, gece aynı battaniyeye sarınmak… Ama asıl adamlık, hastalığın gölgesinde bile yüzüne gül kurusu kondurmak, bazen bir ilacın kokusunda umut aramaktır. Çünkü sevgide kaçmak yoktur. Adam olan kaçmaz. O, "zor"un sözlük anlamını siler; yerine “beraber”i yazar. O, yükü bölmez, omza alır. O, ’hasta’ diye değil, ’nasip’ diye bakar. Ve o nasip, bazen cennetin en kısa yoludur. Ben bir adam tanırım… Ellerini tutarken dizlerim titrese de, yüreğim hep sırtımda. Ben ona bakarken ne acı görürüm, ne eksik. O, bir eksilmeden tam olmanın tarifidir. Yıkılmayan, yorulmayan, terk etmeyen bir adam. O adam, konuşmasa da bana en çok şeyi anlatan... Ve bilesiniz ki; Gerçek sevgi yük değildir. Gerçek adam, yük değil yoldaştır. Ve yoldaşlık; en güzel destanların adıdır. Ve Adam… Bir söz değil, bir duruştu adam, Rüzgâra karşı dimdik bir selvi gibi. Konuşmadan sever, gülmeden güldürürdü, Adı kalbimde sabırla örülmüş bir dua gibiydi. Kapanmamış bir yara gibi yaşamadık hiçbir şeyi, Her acıya "biz" dedik, her derde "beraber." Çünkü adamlık bazen konuşamadan anlamaktı, Ve ben onu susarken ne çok sevdim meğer.
|
![]() |
|
|