IRCDefteri - En İyi IRCForum Sayfasi
  SohbetYaz.Com


 Kayıt ol  Bugünkü Mesajlar  Arama

Etiketlenen üyelerin listesi

Yeni Konu Aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Arama Stil
Alt 2 Hafta önce   #1
Çevrimiçi
Bizimkiler.Net
Genç Osman Türküsü ve Hikayesi


Mehter vurmaya başladığı anda çoğu zaman olduğu gibi, anlayamadan kaptırırız kendimizi mehterin ritmine ve mırıldanmaya başlarız biz de;

Of ooooof- Genç Osman dediğin bir küçük uşak,
Beline bağlamış ibrişim kuşak oof of.

Amaaaan- Askerin içinde birinci uşak,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman oof of....

Peki bu Genç Osman kimdir?

Yedikule zindanlarında katledilen-boğularak şehit edilen Sultan Genç Osman mı? Çoğumuz evet deriz.. Sanırız ki bu türkü Padişah Genç Osman için halk tarafından yakılan bir türküdür, mehter ile birlikte marş olarak dolanmıştır dilimize...

Hayır!

Padişah Genç Osman ve bir nevi halk dilinde destanlaşan, IV Murat'ın akıncılara ''serdar''eylediği Genç Osman hemen hemen aynı tarihlerde yaşadığı için, karıştırılır çoğu kez.. Sultan Genç Osman 1618 de tahta çıkıp 1622 de şehit edilinceye kadar tahtta kalmıştır. Oysa konu kahramanımız Genç Osman 1621 yılında Aksaray'ın Dorikini köyünde doğmuştur.

Kaynaklar Genç Osman'ın doğum tarihi ve yeri üzerinde uzlaşsa da, ne zaman ki Genç Osman, Osmanlı ordusuna katılmaya kalkıyor, bundan sonra (araştırdığım) kaynaklarda işler karışıyor. Kaynakların bazı tarihler de dahil olmak üzere yaşanılan olaylar hakkında verdiği bilgiler çelişmeye başlıyor..

Yanlış bilgi sahibi olmamak ve sizleri de yanıltmamak adına konuyu Wikipedia'dan oluşturdum. Bunun sebebi wikipedianın verdiği bilgileri hep yazılı kaynaklardan kullanmasıdır. Bu yazılı kaynaklar; edebi eserler ve kültür bakanlığı gibi resmi kurumlardan yapılan alıntılardır. (Kaldı ki, Wiki bile Genç Osman Destanı hakkında bir konusunda diğer konularıyla çelişmiş.)

Basit bir örnek vererek durumu açıklamak ve konuya geçmek isterim.

Nette değişik kaynaklar üzerinde çok geniş olarak yaptığım araştırmalar sonucunda Genç Osman'ın şehit edilmesi,

1- Okla vurularak yaralanır ve Dicle Nehri'ne düşerek şehit olur.

2-Genç Osman iki elide kesilmesine rağmen askerin önünde sancak taşıyarak ilerlemektedir. Onu gören birinin hayretler içinde kalması üzerine sancak yere düşer ve Genç Osman şehit olur.

3-Savaş sırasında sancaktarlık yapan Genç Osman, kahramanca çarpışırken kollarını kaybeder. Buna rağmen sancağı surlara dikmek için son bir hamleyle atılır ileriye ama; bir kılıç darbesi, başını düşürür yere... Yaygın bir rivayete göre, kesik kellesini koltuğuna alır ve üç gün daha savaşır Genç Osman. Ve bir askerin kendisini görmesiyle şehâdet şerbetini içer...

4- .... Genç Osman Sancağı Şerifi kaptığı gibi Bağdat Kalesinin en ince noktasına diker. Diker ki beş altı ok yer ve olduğu yere yığılır kalır, kelime-i şahadet getirir ve olduğu yerde can verir. Kayıkçı Kul Mustafa koşarak gelir ki ne görsün, Genç Osman’ın hain düşman tarafından parçalanmış körpe başını görürler,

gibi değişik şekillerde anlatılır..


Genç Osman Türküsü Hakkinda
Genç Osman Türküsü, Osmanlı padişahı IV Murat’ın Bağdat Seferi’ne katılan ve öldürülen çok genç yaştaki Osman adlı delikanlı için yakılmış bir kahramanlık türküsüdür.

Bağdat Seferine katılan Kapıkulu Süvarilerinden biri olan Kayıkçı Kul Mustafa ki Türk Halk Edebiyatının Bektaşi koluna bağlı bir halk ozanıdır, tarafından yazılmıştır

Kayıkçı Kul Mustafa, Aşık Halk Edebiyatı'nın müşterek bir özelliği olarak hece ölçüsünü kullanmıştır. Hecenin 11'li vezni en çok tercih ettiği ve Genç Osman Destanı'nı yazdığı vezindir.

Ancak özellikle Genç Osman Destanı'nın halk tarafından çeşitli varyantlarının oluşturması bu konudaki standart metnin elde edilmesini ve retorik araştırmaları zorlaştırmaktadır.



Genç Osman dediğin küçük bir uşak,
Beline bağlamış ibrişim kuşak
Askeri içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçer Genç Osman

Görüldüğü gibi bu şiirde dizeler 11 heceden oluşmaktadır. Yani şiirde 11'li hece ölçüsü kullanılmış; altıncı hecede durak kurulmuştur (6+5).

Ayrıca bir ve ikinci dizede uşak kelimeleriyle tam kafiye (uyak) yapılmıştır.

Bunun yanında birinci ve üçüncü dizeler arasında; "uşak" kelimesinin sesteşliğinden yararlanılarak cinas kullanılmıştır. İlk dizede uşak çocuk anlamında kullanılırken; üçüncü dizedeki anlamı ordu hizmetkârıdır.

Bu üç dizeyi ele alırsak şiirin zengin kafiyelendirildiği görülür. Ancak bu şiirin halk söyleyişinden derlendiği düşünülürse; anonimleşmiş ve değişmiş ögelere rastlanmak muhtemeldir.

Örneğin Karacaoğlan'dan alınan bir şiir kesitini incelersek; değişen dil özellikleri dikkat çeker. Örneğin aşağıdaki şiirde eklerdeki arkaik özellikler dikkat çekmektedir:

Eğerleyin kır atımın ikisin
Fethedeyim düşmanların hepisin
Sabah namazında Bağdad kapısın
Allah Allah deyip, açtı Genç Osman

Halk edebiyatında ozanlar genellikle yarım kafiye kullanmıştır. Ancak Kayıkçı Kul Mustafa'nın daha gelişkin kafiye türlerini de kullandığını görürüz. Örnek olarak yukarıdaki ilk şiirde; hem zengin kafiye (en az üç ses benzerliği bildiren) hem de cinas kullanılmıştır.

Kayıkçı Kul Mustafa'nın dili oldukça sade ve akıcıdır. Kullandığı kelimelerin tamamına yakınını Türkçe kökenli veya Türkçeleşmiş sözcükler oluşturur.


Genç Osman Destani
Osmanlı geleneğinde yapılan savaşların ardından özellikle Yeniçeri kökenli ozanların zafere dair şiirler söylediği bilinmektedir. Genç Osman Destanı da bu şekilde söylenen bir Türk halk edebiyatı ürünüdür. Bu epik şiir; Bağdat Seferi'nden sonra yazılmıştır; yine aynı savaşın ardından Demircioğlu gibi döneminin önemli halk ozanları da değişik destansı şiirler söylemiştir. Hatta otoriteler tarafından Türk halk edebiyatının en önemli ozanlarından biri gösterilen Karacaoğlan'da bir Genç Osman Destanı yazmış, ancak bu destanların hiçbiri Kul Mustafa'nın destanı kadar yaygınlık kazanamamıştır.
Karacaoğlan'ın şiiri ancak 1970'de ortaya çıkarılabilmiştir. Genç Osman Destanı; yazıldığı dönemden itibaren toplum tarafından kabul görmüş ve halk rivayeti kıyafetine bürünmüştür. Ayrıca bu destanın türkü haline getirildiği de bilinmektedir. Genç Osman Destanı, ozanın geniş halk kitleleri tarafından tanınmasını sağlamıştır. Bağdat Seferi'nin 1639'a dek sürmesi; şiirin bu yıllarda söylendiği sonucunu doğurmaktadır.

Bu eser; Bayburtlu Zihni'nin "Hart Destanı" ve Razi'nin Şeyh Şamil Destanı gibi eserlerle birlikte; Aşık Halk Edebiyatı'nın en önemli epik eserleri arasındadır.

Ayrıca eser Türk edebiyatı araştırmaları açısından da önemli bir yere sahiptir. Fuat Köprülü'nün Kayıkçı Kul Mustafa ve Genç Osman Hikayesi eseri, halk hikayelerinin oluşum evrelerini takip etme ve anlamlandırma stratejisinin uygulandığı model eserlerden biri olarak bilinmektedir.

Genç Osman Destanı, Bağdat kuşatması sırasında bir müfreze komutanının yaptığı hücumla birlikte; Osman adlı bir gencin büyük kahramanlıklar gösterip; daha sonra kaleden atılan bir okla yaralanarak Dicle'ye düşmesi ve burada ölmesini anlatan bir olay örgüsüne sahiptir. Osman'ın ölümüne padişah IV Murat dahil tüm ordunun üzüldüğü rivayet edilmektedir.

Hatta Sultan Murat'ın Genç Osman'ın ölümü üzerine: "Keşke Bağdat gibi kaleyi fethetmeseydim de Genç Osman’ım ölmeseydi." dediği söylencesi hakimdir.


Genç Osman

Genç Osman dediğin bir küçük uşak,
Beline bağlamış ibrişim kuşak,
Askerin içinde birinci uşak,
Allah allah deyip geçer genç Osman...

Genç Osman dediğin bir küçük aslan,
Bağdatın içine girilmez yastan,
Her ana doğurmaz böyle bir aslan,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman...

Bağdat'ın kapısını Genç Osman Açtı,
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı,
Kelle koltuğunda üç gün savaştı,
Allah Allah deyip geçer Genç Osman...
Kayıkçı Kul Mustafa


Aydın yöresinden Osman Şevki Uludağ tarafından derlenmiş, Muzaffer Sarısözen tarafından notaya alınmıştır.


aLinti
  Alıntı ile Cevapla

IRCForumda.Net Reklamlar
sohbet isami sohbet
Cevapla



Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık