26.Temmuz.2023 | #1 |
Çevrimiçi
~Sadness~ |
Sustum...
Suskunluğun misafiri olmaktan haz alıyor yüreğim!
Musalla taşındaki cesedin suskunluğu kadar suskunum! Konuşmalara küstüm! Gemilerim artık kendime yol alıyor. Her zaman her yerde her istenileni anlatamıyorum. Kime, neyi, nasıl ispatlayacaksın! o halde suskunluğun elini tutuyorum. Merhem tutmaz öyle yaralarım var ki! Konuşamıyorum… İçime atıp susuyorum. Kurşun geçmez şartlanmış beyinlere söz geçiremiyorum. Sayfalarca susuyorum. Kelimelerimin dinlenmeye en çok muhtaç olduğu anlarda, Beni anlayacak bana derman olacak birini aradığımda, O çok (boş) konuşanlar kaçıyor. Sokağımın gece yarısı suskunluğa terk edildiği gibi, Bende yüreğimi suskunluğun kucağına bırakıyorum Konuştuğum zaman mahkûm, Sustuğum zaman zanlı muamelesi görüyorum. Ne yapacaksın, kime gideceksin… Anlamsız konuşmalardan kendime sığınıyorum Zor olanı tercih ettim sustum… Boğazıma dizilmiş sözcükleri söylemeden, haykıramadan, içime atarak… Bir bilseler susan birinin gözlerinde çuvallar dolusu kelime olduğunu, Ve yine bir bilseler söz tükenmişse en güzel cevabın susmak olduğunu… ... Tarif edemediğim acıları, Hayal kırıklıklarımı susuşlarımla örtüyorum. Yüreğimin en ücra köşelerine inen zehirli oklardan Canım çok yandı! Konuşursam; Kırmaktan, kırılmaktan, Gözyaşlarımı tutamamaktan, Kelimeleri yan yana getirememekten, Yaralı kelimeler sunmaktan korkuyorum. Geri alınmayacak kelimeler adına; ağzımın sürgüsünü çektim! Şuan boğazımda düğümlenen kelimeleri çarmıha germekle meşgulüm Sustum… Ben sustukça suskunluğumun üstüne düşman gibi sözcükler yağsa da İncitseler de beni, artık vakit susma vaktidir Korkup kaçtı, Suçunu kabul etti, Haksız olduğunu kabullendi diyecekler… Desinler… Dudağım mühürlü! Duygularım susuşlarımda saklı kalacak. Yıllardır biriktirdiğim hiç kullanılmamış kelimelerimi Devren satılığa çıkarıyorum. İlan verdim! Alan olmazsa kalbimin morgunda biriktireceğim... ... Sahi, her susan haksız mıdır? Belki de her Suskunluğun arka planında ciltler dolusu anlamlar vardır. Kim bilir! Ve bir gün Söylenmemiş cümlelerimi zulama koyup gideceğim bu şehirden Varsın kaçtı desinler… Susacağım! Derin denizleri her rüzgâr dalgalandıramaz… |
|
|