24.Haziran.2023 | #1 |
Çevrimiçi
~Sadness~ |
Kırılış...
Bir dal kirilirsa tekrar tutabilir. Bir cam kirilsa belki tekrar yapistirmak kabildir. Bir kusun kanadi kirilinca ucamaz zannedilir; iyilesince ucmasi mumkun.
Ya kalbin kirilisi, inkisara ugrayisi, bin parca olusu, yok mu, ne onulmaz seydir o? Sonsuz hayati kaybettirir insana. Maddi seyler kirilinca yapistirilir, birbiri ne tutturulur da yine bir seye benzer. Fakat manada oyle mi? Bir kere kirilan kalbin parcalarini hangi maharetli el birlestirebilir? Mevla’nin nazargahi olan gonuldeki inkisar, yuzde teessurunu gosterince o gonlu almak ne kadar muskuldur artik. Bazen bir soz, karsidaki insanin dunyasini yikar, harab eder. Bazen bir bakis oldurur insani. Bazen de bir yuz ifadesiyle kaynar su dokulmus gibi olur kisi basindan asagi. “Ilim u amel ne fayda Bir gonul yiktin ise” dedigi gibi sairin, buyuk bir curumdur gonul yikis. Hele hele hassas insanlarin kirilisi bambaskadir. Boyle kisilere karsi oldukca dikkatli hareket etmek gerekir. En kucuk kirici bir soz ve hareketten kacinmalidir insan. Zira gonul yarasinin merhemi yoktur. Kirilan harab olan bir gonulden yukselen feryat da kabule karindir. Hakkin katinda. Zira “Mazlumun ahi gokyuzune kivilcim seklinde yukselir” buyuruyor Nebiler Nebisi. Insan ne kadar sert mizacli olursa olsun, eger dikkat ederse gonul yikmadan, kalb kirmadan, bir omur surebilir. Hicbir zaman “Tabiatim, huyum” diyerek atamaz bu vebali uzerinden. Zira yapilan hareketlerde Mevla’ya karsi sorumlulugunu unutmamali insan. Ve hesap verecegini... Iste yerine gore sert mizacli, celadetli bir zat olan Omer bin Hattab’in sozu: “Ey Kabe! Seni bin kere yiksam tekrar yapabilirim. Fakat kirilan bir kalbi asla! |
|
|