Bir zaman ormanın içindeki büyük bir nehirde büyük ve yalnız bir ağacın yanında bir su aygırı yaşarmış. Bir gün küçük bir kuş gelip ağaca yuva yapmış. Kuşun cıvıltısı ve uçuşu su aygırını öyle kıskandırmış ki, kendi durumunu düşünüp kuşa çok imrenmiş. O günden sonra başka hiçbir şey düşünememiş.

Her gün “Keşke bir su aygırı olarak doğmasaydım. Bende şu küçük kuş gibi uçup, şarkı söylemeyi isterdim” diye yakınıp durmuş. Ancak küçük kuş da su aygırının çok iyi yüzücü olduğu için çok şanslı olduğunu düşünüyormuş. Bunu su aygırına defalarca söylemesine rağmen, su aygırının üzüntüsü geçmek bilmemiş. Tek düşündüğü ağacın üstünde bülbül gibi şakımakmış.Sonunda su aygırı nehirden dışarı çıkıp ağaca tırmanmaya ve dalın üstüne konup şarkı söylemeye karar vermiş. Ancak ağaca çıkmak için, uçacak kanatları ve tırmanacak pençeleri olmadığı için bir türlü tırmanamamış. Birkaç kez denemesine rağmen bir türlü başarılı olamayınca çok öfkelenmiş. Öfke ile tüm ağırlığına ağaca verip sallaya sallaya ağacı yere düşürmüş. Sonunda zafer kazanır gibi ağacın üstüne çıkıp dallarına basmış ve şarkı söylemeye başlamış. Ancak su aygırları şarkı söylemede hiç iyi değilmiş. Ağzından sadece korkutucu bağırış sesleri çıkmış. Ormandaki diğer hayvanlar bunu duyunca, hepsi su aygırının etrafına toplanmış. Devrilmiş ağacın dalında kuş gibi şarkı söylemeye çalışan su aygırını görünce, kahkahalar atıp onunla dalga geçmişler.

İşte o zaman su aygırı yaptığı yanlıştan çok utanmış. Herkese kendisini rezil ettiğini düşünmüş. Bir su aygırı olmaktan utandığı için pişmanlık duymuş. Ayrıca zavallı ağacı devirdiği için kendisini çok kötü hissetmiş.


O günden sonra çok değişip kendisiyle barışık yaşamayı öğrenmiş. Devirdiği ağacın yerine bir sürü ağaçlar dikip ormanı yeşillendirme çalışmaları yapmış. Diğer tüm hayvanlar onun yaptığı bu davranışları takdir etmiş. Birçok hayvana bu konuda örnek olmuş.

Hayali olan şarkı söylemeyi bilmese de kuş arkadaşının şarkılarına ritim tutarak ve dans ederek eşlik etmiş. Ve ömürlerinin sonuna kadar birlikte iyi komşular olarak yaşamışlar.