SAYIKLAMA
Doğanşehir'e gelen iki köylü tanıdık bir eve zoraki misafir olur. Ev sahipleri akşam yemeklerini yemiş olduklarından evde yiyecek hiçbir şey bulunmamaktadır. Misafirler çok aç olduklarından sözü döndürüp dolaştırıp yemeğe çaya getirmişler. Ev sahibinden ses seda çıkmamış ve misafirlerin yatağı serilmiş. Ev sahibi ise misafirlerle birlikte yatmak istemiş nezaket icabı. Misafirler yatağa girdikten sonra birinci misafir başlamış sayıklamaya:
"Selamunaleyküm berde
Pilav derman imiş derde
Her zaman gördüğüm yerde
Kaşıkla ha kaşıkla"
İkinci misafir başlamış sayıklamaya:
"Selamünaleyküm nergiz
Uzak yolda geldik biz
Sofranın üzerine de bir karpuz
Bıçakla ha bıçakla."
Bunları duyan ev sahibi de durur mu o da başlamış sayıklamaya:
"Dervişlerin hak dediği hak olmaz
Her yerde halı yerin olmaz
Dedikleriniz bizde bulunmaz
Sayıkla ha sayıkla."
Bunu duyan misafirler çaresiz aç yatmak zorunda kalmış.