MİKROBİYOTA
Birçoğumuzun da bildiği gibi tüm mikroorganizmalar (bakteri, virüs, mantar, parazit) zararlı değildir. Yararlı mikroorganizmalar da bulunmaktadır. Vücudumuzda hücrelerimizin sayısından kat kat fazla sayıda mikroorganizma ile uyum içinde yaşamaktayız. Mikrobiyotamızı oluşturan bu mikroorganizmaların çoğunluğu ise bağırsaklarımızda yaşamaktadır. Bağırsak mikrobiyotasının birçok yararları içerisinde bağışıklık sistemine olan yararları aşağıda sıralanmıştır:
§ Vücudu zararlı mikroorganizmaların işgaline karşı korurlar.
§ Mikrobiyotadaki mikroorganizmalar
ın say
ıs
ın
ın belli bir dengede tutulmas
ı gerekir. Bu durum, bağışıklık sistemini devaml
ı olarak belirli d
üzeyde aktif tutar.
§ Do
ğum sonras
ında, uygun mikroorganizma t
ürlerinin mikrobiyotada yer alması ile bağışıklık sisteminin uygun olarak eğitilmesi sağlanır.
§ Do
ğum ve do
ğumdan sonraki s
üre
ç i
çerisinde mikrobiyotanın dengeli bir şekilde gelişimi otoimmun (vücudun kendi hücreleriyle savaşı) ve alerjik hastalıkların oluşmasının önlenmesine katkı sağlar.
§ Sindirim sistemi boyunca sindirilemeyip kalın bağırsağa ula
şan ya
ğlar
ın ve karbonhidratlar
ın sindirimine yard
ımc
ı olarak alerjiye sebep olabilecek yap
ılar
ın bağırsak yüzeyine temas riskini azalt
ır. Böylece olası birtakım alerjik reaksiyonların önüne geçilmiş olur.
Mikrobiyotanın geli
şiminin sa
ğl
ıkl
ı olmas
ı ve bu sa
ğl
ıkl
ıl
ık halinin korunmas
ı bir
çok hastal
ığın ortaya
çık
ışın
ın önlenmesinde olduğu gibi alerjik hastalıkların ortaya çıkmasının önlenmesinde de önemli role sahiptir. Çocuğun doğum şekli mikrobiyatanın sağlıklı olup olmaması ile yakından ilişkilidir. Bebeğin doğumu ile mikrobiyotası şekillenmeye başlar. Sağlıklı bir mikrobiyota için ilk karşılaşmamız gereken mikroorganizmalar, annenin doğum kanalında bulunmaktadır. Normal doğum yönteminde bebek bu yoldan geçtiği için vücudu uygun mikrobiyota ile kaplanmış olur. Ancak doğum kanalından geçmez ve doğum sezaryen ile gerçekleşirse bebek doğduğunda uygun mikrobiyota ile karşılaşamamış olur. Zamanla çevreden gelen mikroorganizmalarla farklı bir mikrobiyota oluşur. Mikrobiyotanın farklı gelişmesi bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Bazı araştırmalar sezaryen ile doğan çocuklarda astım oranının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Bu açıdan anne adayları çocuklarının sağlığı için gerekmedikçe sezaryen doğumu tercih etmemelidir.
https://www.ritimanaokulu.com/cocuklarda-alerji/