Adana'da, Aleyna Çakır'ın evde ölü bulunması olayı ile ilgili gözaltına alınıp serbest bırakılan
Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun'un şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor. Gülay
Uygun'un eşi Durak Uygun, eşinin ölmeden önce kendisini arayarak helallik istediğini ifade etti.
Adana'da Aleyna Çakır'ın (21) evde ölü bulunmasının ardından gözaltına alınıp serbest bırakılan Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun'un (48) ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor. Gülay Uygun'un eşi Durak Uygun, eşinin ölmeden önce kendisini arayarak helallik istediğini ileri sürerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, savcısı, hakimi, jandarması inanıyorum ki doğruyu bulacak" dedi.
Aleyna Çakır, geçen 3 Haziran'da Keçiören ilçesinde evde ölü bulunmuştu. Sevgilisi olduğu belirtilen Ümitcan Uygun'un, daha önce Çakır'a şiddet uyguladığı anlara ait görüntüler ise ölümünden kısa süre sonra sosyal medyada yer aldı. Bunun üzerine Ümitcan Uygun, polis ekiplerince gözaltına alınıp, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Günlerce televizyon programına katılan Aleyna Çakır'ın ailesi, kızlarının ölümünden Ümitcan Uygun'u sorumlu tutarken, Uygun'un annesi Gülay Uygun, önceki gün akşam saatlerinde bir akrabasının evine yakın dağlık alanda başından silahla vurulmuş halde ölü bulundu. Olay yerinde yapılan incelemede el yazısıyla yazılmış intihar notu bulundu. Dün toprağa verilen Gülay Uygun'un otopsi raporunda kafasının sağ tarafında bir adet ateşli silah yarası tespit edildiği belirtildi.
"BENİ ARAYIP 'HAKKINI HELAL ET' DEDİ"
Evde taziyeleri kabul eden Gülay Uygun'un eşi Durak Uygun, eşinin olay günü kendisini arayıp Bağlum son durakta olduğunu ve 'hakkını helal et' dediğini ileri sürerek, "Ben eniştemi ve dayıyı aradım. O bölgenin tamamını koşarak bütün taşların altına baktık, bulamadık. Saat 18.00 sıralarında Yozgat'tan kayınım geldi. Gittik ayrı ayrı dağıldık. Eşimi ağacın dibinde gördüm. Ondan sonra sarıldım bağırdım çağırdım. Ama eşim ölmüştü. Bulduğumuzda saat 18.15- 18.30 civarındaydı. Savcımız geldi hepsi kontrol etti biz de eşimin yanındaydık. Savcımızın elinde olan evrakta eşim ölüm sebebinin televizyon programı olduğunu belirtmiş. Çok kötüyüz; ailem gitti benim canım gitti. Türkiye Cumhuriyeti'nin polisi, savcısı, hakimi, jandarması inanıyorum ki doğruyu bulacak" diye konuştu.
"EŞİME İFTİRA ATILDI, KESİNLİKLE DAVACIYIZ"
Eşinin 24 yıldır Çocuk Esirgeme Kurumunda çalıştığını söyleyen Uygun, "Benim eşimin çalıştığı yere gitsinler, hakkında bir tutanak varsa ben ne diyorlarsa onu yapacağım. 'O kızları oğluna veriyormuş, pazarlıyormuş' iddiası eşimin kafasına sıkmasına neden oldu. Kesinlikle davacıyız. Televizyona çıkanlardan davacıyım. Benim eşime sebebiyet veren bunlar. Benim eşimi de bir araştırın. Evine gelin, arkadaşına gidin, dostuna gidin yüksek sesle konuşmuş mu bir sorun. Bu kadına siz nasıl bu iftirayı atarsınız?" ifadelerini kullandı.
"OĞLUMU, KIZ ARKADAŞI OLDUĞU İÇİN SUÇLUYORLAR"
Uygun, Aleyna Çakır'ın ölümüne üzüldüğünü ifade ederek, "Kızımıza çok üzüldüm. Oğlumun sevgilisi olmuş. Benim oğlumu 1 yıl boyunca evime göndermedi. Annesi babası oturuyor ağlıyorlar. Annesi babası cenazeyi kaldırdığımızda yoktu orada. Adli tıpa biz götürdük. Bir tek ağabeyi geldi. Oğlumu, kız arkadaşı olduğu için suçluyorlar. Benim oğlumu bir araştırsınlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin hakimi savcısı niye tutmuyor? Bir suçu yok çünkü. Benim oğlum o gece evdeydi. O kızın bir başka telefonu daha varmış. Onun da araştırılmasını istiyorum. Sonuna kadar davacıyım. Benim sarhoş olduğumu söylüyorlar. Araştırın beni, bir gün alkol kullanırken biri kişi görmüş mü? Ben alkol kullanmam. Tanımadan yargılayanları Allah'a havale ediyorum. Pazartesi günü suç duyurusunda bulunacağım" dedi.
"ÖLMEDEN ÖNCE 'ARTIK DAYANAMIYORUM' DİYORDU"
Ümitcan Uygun ise "Aleyna Çakır'ı nasıl evde yerde gördüysem annemi de Bağlum'da kafasına sıkmış bir şekilde gördüm. Annem, ağabeyime 'balkondan kendimi atsam ölür müyüm acaba' demiş. Rahmetli olmadan önce durmadan 'ben kendimi öldüreceğim ben artık dayanamıyorum' diyordu" dedi.
"MEKTUBU BEN BULDUM"
Olay yerinde annesinin cesedine sarılan Birol Uygun da "Yanına yattım, sarılırken cebinde kağıt parçası gördüm. En başını okudum, 'Bana yapılan iftiralara dayanamıyorum, benim oğlum da ben de suçsuzum' yazıyordu. Sonrasında dilimin tutulduğunu hissettim. En sonunda da hepimizden helallik istiyordu. Mektubu ben buldum. Annemin üzerinde yatan bendim. Her gün akşam biz üşümeyelim diye üzerimizi örtüyordu, o şekilde gördüğüm zaman ben de beyaz tişörtü yüzünü kapatmak için çıkardım" dedi.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Öte yandan Gülay Uygun'un ölümüyle ilgili soruşturma sürdürülüyor. Olayda kullanılan tabanca ve bulunan not, kriminal incelemeye gönderildi. Silahın üzerinde başka birisinin parmak izi olup olmadığı araştırılırken, notta bulunan el yazısının karşılaştırılması için de yakınlarından yazı örnekleri alındı. Öte yandan Uygun ailesinin fertlerinin ifadesine de başvurulacağı bildirildi.
Kaynak: DHA